Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Merhaba bugün 4. sınıfı bitiren öğrenciler için yaz tatilinde değerlendirebilecekleri kitap önerilerinde bulunmak istiyorum.
"Korku korktuğunu fark edince yok olur. Korktuğunu fark etmene ancak bir dost yardımcı olur. Dostuna elini uzat ki çekip çıkarsın seni. İhtiyacın olan tek şey cesaret.”
Güneşli köyde sıradan bir gündü.
Ama o gün diğerlerinden farklı olacaktı. Davetsiz misafirler adım adım köye yaklaşıyordu. Köydekiler başlarına geleceklerden habersiz, söylentilerse endişe vericiydi. Rivayet o ki, insan Hırsızları ne zaman bir köye ayak bassa, sakinleri de sır olup giderdi başka diyarlara.
Bir tek Tormi farkındaydı. Bir tek o, bir arada kalmanın nasıl mümkün olduğunu biliyordu...
Naifya adlı hayali bir ülkede geçen Kuzey Ormanında Bir Gece, yepyeni bir dünya yaratarak aslında çok tanıdık bir hikaye anlatıyor; bizim hikayemizi...
Kuzey Ormanında Bir Gece, yalnız olmadığını bilmenin iyileştirici gücüne inanan, hem çocukların hem yetişkinlerin keyifle okuyacağı rüya gibi bir macera.
Bir vadiden bahsedilecekse, onu oluşturan sudan da bahsetmek gerekir. Vadideki su tüm canlılara hayat verir: bitkilere, çiçeklere, hayvanlara, insanlara... Yüz yıllarca, bin yıllarca böyle süregelmiştir. Ama insanlar bazen tuhaftır, bazen de zalim... Hatta kiminin aklına suyun akışını durdurmak bile gelir. İşte o zaman sorunlar başlar. Değirmenlerin çarkları durur ve yeniden dönmeleri için adaletin yerini bulmasını beklemek gerekir.
”Değirmenler Vadisi” hikâyelerin gücü ve adalet üzerine unutulmaz bir kitap!
Bir sanat müzesini gezerken veya bir kitapta ünlü ressamların tablolarıyla karşılaştığında, içinden “Sanatçı burada ne anlatmak istemiş” sorusu geçiyor mu? O zaman doğru yerdesin.
Bu kitap bir sanat atlası. Başka bir deyişle, senin küçük sanat müzen. Dünyanın dört bir yanındaki müzelerden eserler, senin için burada toplandı. Kitaptaki her bölüm seni başka bir salona götürecek. Her salonda başka bir ressamı, farklı sanat akımlarını ve onların birbirinden ilham verici hikâyelerini okuyacaksın. Sayfalar arasında tarih öncesinden, 20. yüzyıla kadar sanatın serüvenini izlerken içindeki sanatçı ruh da kıpır kıpır olmaya başlayabilir. Artık enstalasyon, barok, fresk, kübizm, empresyonizm gibi havalı kelimeler de hayatının bir parçası hâline gelecek.
Leonardo Da Vinci’den Frida Kahlo’ya, Rembrandt’tan Osman Hamdi’ye, Andy Warhol’dan Matisse’e, Monet’den Matrakçı Nasuh’a, Vigee’den Van Gogh’a kadar birçok sanatçının hem hayat hikâyeleri hem de eserlerinin hikâyeleri bu iki kapak arasındaki müzede!
Bitmedi! Müzenin çıkışında seni bir sürpriz bekliyor: Sayfalar boyunca gezip gördüğün eserlerin çıkartmaları ve tamamen sana ait bir müze duvarı. Müzeni istediğin gibi dizayn edebilirsin. Yılın her günü senin için açık olacak bu müzeyi istediğin zaman gezebilir, isteyenlere sanat turu yaptırabilirsin!
Çocukların duygularından ve günlük yaşamlarından süzülmüş birbirinden renkli bu on dört öyküyle başladı Sevim Ak’ın 30 yıllık edebiyat yolculuğu. Uçurtmayı kaçıran, yağmurun gizini bulmaya çalışan, yemiş vermeyen dut ağacını korkutan, herkesin bir yıldızı olduğunu öğrenen, her daim düşünen, şaşıran, büyüyen çocuklar var bu öykülerde. Hepsi de hayalleri, beklentileri, düşleri ve burukluklarıyla, Sevim Ak’ın yalın anlatımında, zengin hayal diyarında ve konuksever mahallesinde hayat buluyor…
Çok okuyan akıllı Matilda, annesiyle babasına ders vermeye kalkarsa…
Matilda, kitap okumayı deli gibi seven, çok zeki bir kızdır. Anne – Babası ise, onun işe yaramaz bir baş belası olduğunu düşünmektedir. Oysa kendileri, yalnızca televizyon izlemek ve insanları aldatarak para kazanmakla ilgilenen insanlardır. Derken Matilda annesiyle babasına güzel bir ders vermeye karar verir…
"Okul, hayatımı mahvediyor!" diye düşünen Gregorie, 13 yaşındaydı ve hala 6. sınıf öğrencisiydi. Beden eğitimi dersinde bile berbattı; ama el işlerinde, hele marangozlukta çok becerikliydi. Üstelik, ilginç icatlar da yapıyordu. En sevdiği şey, küçük atölyesinde sevgili dedesine yardım etmekti. Oysa, eğitimini de sürdürmek zorundaydı. "Tembel Teneke" Gregorie, sonunda bu duruma ilginç bir çözüm buldu. Artık ne okul ondan, ne de o okuldan nefret edecekti...
Çiftliğinde yalnız yaşayan dedesini ziyaret etmek kahramanımız torun için hep eğlence, hep macera dolu. Gün gelir dedesi krep pişirmek için kolları sıvar ama kendini öyle kaptırır ki durmak bilmez. Mutfakta krep yığınları yükseldikçe yükselir, imdatlarına bir domuz yetişir. Bir başka gün torun dedesine “dünyanın en iyi dedesi” madalyası takmak ister ama dedeyi ikna etmek kolay olmayacaktır. Dede torun 1 Nisan’da en muzip şakaları kim yapacak diye kıyasıya yarışırlar. Derken bir gün dedesi çatıya çıkıp da aşağıya inmeye cesaret edemeyince işi çözmek yine toruna kalır…
Savaş gerçeğiyle yüz yüze kalan bir çocuğun kaygılarını konu eden Geçtigitti Geçtigitti Geçtigitti adlı yapıtıyla büyük ilgi gören Marjolijn Hof yeni kitabıyla ikinci kez Türkçede. Akıcı diyalogları, gerçekçi kahramanlarıyla okurlarına şapka çıkartan ödüllü yazar, Dedem ve Ben’de bir dedeyle torunun renkli, eğlenceli, gülünç maceralarını anlatıyor. Çocukların güle eğlene okuyacağı bu kısa öyküler tek bir mekânda, dedenin bahçeli evinde geçiyor. Kahramanlar ise isimsiz, kimliksiz. İşte bu yalınlığın içinde hayal gücü dolu komik bir anlatım ve dede torunun sıcacık ilişkisi ışık saçıyor. Yeri geliyor dede torunu dizginlemeye çalışıyor, yeri geliyor roller değişiyor. Dede torun çılgın oyunlar oynayıp bugünün tadını çıkarıyorlar ama diyaloglarında incelikle yer bulan değişim, büyümek-yaşlanmak gibi gerçekler de öykülere farklı bir boyut kazandırıyor. Hem komik hem sürprizlerle dolu bu öyküler, okunmayı fazlasıyla hak ediyor.
Tarih: 2019-06-05 10:50:34 Kategori: Edebiyat
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
4. Sınıfı Bitirenler İçin Kitap Önerisi Nedir
1- Kuzey Ormanında Bir Gece
"Korku korktuğunu fark edince yok olur. Korktuğunu fark etmene ancak bir dost yardımcı olur. Dostuna elini uzat ki çekip çıkarsın seni. İhtiyacın olan tek şey cesaret.”
Güneşli köyde sıradan bir gündü.
Ama o gün diğerlerinden farklı olacaktı. Davetsiz misafirler adım adım köye yaklaşıyordu. Köydekiler başlarına geleceklerden habersiz, söylentilerse endişe vericiydi. Rivayet o ki, insan Hırsızları ne zaman bir köye ayak bassa, sakinleri de sır olup giderdi başka diyarlara.
Bir tek Tormi farkındaydı. Bir tek o, bir arada kalmanın nasıl mümkün olduğunu biliyordu...
Naifya adlı hayali bir ülkede geçen Kuzey Ormanında Bir Gece, yepyeni bir dünya yaratarak aslında çok tanıdık bir hikaye anlatıyor; bizim hikayemizi...
Kuzey Ormanında Bir Gece, yalnız olmadığını bilmenin iyileştirici gücüne inanan, hem çocukların hem yetişkinlerin keyifle okuyacağı rüya gibi bir macera.
2- Değirmenler Vadisi
Bir vadiden bahsedilecekse, onu oluşturan sudan da bahsetmek gerekir. Vadideki su tüm canlılara hayat verir: bitkilere, çiçeklere, hayvanlara, insanlara... Yüz yıllarca, bin yıllarca böyle süregelmiştir. Ama insanlar bazen tuhaftır, bazen de zalim... Hatta kiminin aklına suyun akışını durdurmak bile gelir. İşte o zaman sorunlar başlar. Değirmenlerin çarkları durur ve yeniden dönmeleri için adaletin yerini bulmasını beklemek gerekir.
”Değirmenler Vadisi” hikâyelerin gücü ve adalet üzerine unutulmaz bir kitap!
3- Sanatçı burada ne anlatmak istemiş
Bir sanat müzesini gezerken veya bir kitapta ünlü ressamların tablolarıyla karşılaştığında, içinden “Sanatçı burada ne anlatmak istemiş” sorusu geçiyor mu? O zaman doğru yerdesin.
Bu kitap bir sanat atlası. Başka bir deyişle, senin küçük sanat müzen. Dünyanın dört bir yanındaki müzelerden eserler, senin için burada toplandı. Kitaptaki her bölüm seni başka bir salona götürecek. Her salonda başka bir ressamı, farklı sanat akımlarını ve onların birbirinden ilham verici hikâyelerini okuyacaksın. Sayfalar arasında tarih öncesinden, 20. yüzyıla kadar sanatın serüvenini izlerken içindeki sanatçı ruh da kıpır kıpır olmaya başlayabilir. Artık enstalasyon, barok, fresk, kübizm, empresyonizm gibi havalı kelimeler de hayatının bir parçası hâline gelecek.
Leonardo Da Vinci’den Frida Kahlo’ya, Rembrandt’tan Osman Hamdi’ye, Andy Warhol’dan Matisse’e, Monet’den Matrakçı Nasuh’a, Vigee’den Van Gogh’a kadar birçok sanatçının hem hayat hikâyeleri hem de eserlerinin hikâyeleri bu iki kapak arasındaki müzede!
Bitmedi! Müzenin çıkışında seni bir sürpriz bekliyor: Sayfalar boyunca gezip gördüğün eserlerin çıkartmaları ve tamamen sana ait bir müze duvarı. Müzeni istediğin gibi dizayn edebilirsin. Yılın her günü senin için açık olacak bu müzeyi istediğin zaman gezebilir, isteyenlere sanat turu yaptırabilirsin!
4- Uçurtmam Bulut Şimdi
Çocukların duygularından ve günlük yaşamlarından süzülmüş birbirinden renkli bu on dört öyküyle başladı Sevim Ak’ın 30 yıllık edebiyat yolculuğu. Uçurtmayı kaçıran, yağmurun gizini bulmaya çalışan, yemiş vermeyen dut ağacını korkutan, herkesin bir yıldızı olduğunu öğrenen, her daim düşünen, şaşıran, büyüyen çocuklar var bu öykülerde. Hepsi de hayalleri, beklentileri, düşleri ve burukluklarıyla, Sevim Ak’ın yalın anlatımında, zengin hayal diyarında ve konuksever mahallesinde hayat buluyor…
5- Matilda
Çok okuyan akıllı Matilda, annesiyle babasına ders vermeye kalkarsa…
Matilda, kitap okumayı deli gibi seven, çok zeki bir kızdır. Anne – Babası ise, onun işe yaramaz bir baş belası olduğunu düşünmektedir. Oysa kendileri, yalnızca televizyon izlemek ve insanları aldatarak para kazanmakla ilgilenen insanlardır. Derken Matilda annesiyle babasına güzel bir ders vermeye karar verir…
6- 35 Kilo Tembel Teneke
"Okul, hayatımı mahvediyor!" diye düşünen Gregorie, 13 yaşındaydı ve hala 6. sınıf öğrencisiydi. Beden eğitimi dersinde bile berbattı; ama el işlerinde, hele marangozlukta çok becerikliydi. Üstelik, ilginç icatlar da yapıyordu. En sevdiği şey, küçük atölyesinde sevgili dedesine yardım etmekti. Oysa, eğitimini de sürdürmek zorundaydı. "Tembel Teneke" Gregorie, sonunda bu duruma ilginç bir çözüm buldu. Artık ne okul ondan, ne de o okuldan nefret edecekti...
7- Dedem ve Ben
Çiftliğinde yalnız yaşayan dedesini ziyaret etmek kahramanımız torun için hep eğlence, hep macera dolu. Gün gelir dedesi krep pişirmek için kolları sıvar ama kendini öyle kaptırır ki durmak bilmez. Mutfakta krep yığınları yükseldikçe yükselir, imdatlarına bir domuz yetişir. Bir başka gün torun dedesine “dünyanın en iyi dedesi” madalyası takmak ister ama dedeyi ikna etmek kolay olmayacaktır. Dede torun 1 Nisan’da en muzip şakaları kim yapacak diye kıyasıya yarışırlar. Derken bir gün dedesi çatıya çıkıp da aşağıya inmeye cesaret edemeyince işi çözmek yine toruna kalır…
Savaş gerçeğiyle yüz yüze kalan bir çocuğun kaygılarını konu eden Geçtigitti Geçtigitti Geçtigitti adlı yapıtıyla büyük ilgi gören Marjolijn Hof yeni kitabıyla ikinci kez Türkçede. Akıcı diyalogları, gerçekçi kahramanlarıyla okurlarına şapka çıkartan ödüllü yazar, Dedem ve Ben’de bir dedeyle torunun renkli, eğlenceli, gülünç maceralarını anlatıyor. Çocukların güle eğlene okuyacağı bu kısa öyküler tek bir mekânda, dedenin bahçeli evinde geçiyor. Kahramanlar ise isimsiz, kimliksiz. İşte bu yalınlığın içinde hayal gücü dolu komik bir anlatım ve dede torunun sıcacık ilişkisi ışık saçıyor. Yeri geliyor dede torunu dizginlemeye çalışıyor, yeri geliyor roller değişiyor. Dede torun çılgın oyunlar oynayıp bugünün tadını çıkarıyorlar ama diyaloglarında incelikle yer bulan değişim, büyümek-yaşlanmak gibi gerçekler de öykülere farklı bir boyut kazandırıyor. Hem komik hem sürprizlerle dolu bu öyküler, okunmayı fazlasıyla hak ediyor.
Tarih: 2019-06-05 10:50:34 Kategori: Edebiyat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Yorum Yapx